Aslında bu sefer kesin yazmayacaktım, hatta fuara bile gitmeyecektim. Ama yılda bir içimize, hayatımıza bu kadar işlemiş bir sektörün en merkezi noktasında buluşmak hiç de kötü olmuyor açıkçası ve kendimi yine alamadım hem gittim, hem de yazdım.
Bu arada böyle yazı yazdıkça, kent lokantalarında yediği en ucuz yemekten dolayı hayatında adliye yüzü görmediği halde 40 liralık pilav-nohuttan biraz daha yemiş olsaydı müebbetle yargılanacak Vedat Milor ekolünden “fuar gurmeciliği” sektörüne gireceğim sanırım yakında. Zaten bizim “Zolar” sektöründe atı alan Üsküdar’ı geçti, cebi dolan doldu, payını alan aldı, dibini sıyıran sıyırdı, tabağı yalayan yaladı, en azından buralarda mı şansımı denesem ha ne dersiniz? Ya da ne vardı: Depolama! İyisi mi depolamaya geçeyim, ne demek istediğimi aşağıları okuyunca daha iyi anlayacaksınız😂
Bu aralar reform, siyasal değişimler ve dönemecin sonunda ne olacağını görmeden cesaretle ülke meseleleriyle uğraşan, tüm pısırıklığımla imrenerek izlediğim “liseliler” bilmez; ama 2012 yılından beridir (pandemi dönemi hariç) bir şekilde katılımcı ya da ziyaretçi olarak bulunduğum bir fuardır Solarex. Eski fotoğraflarımla güncel halime bakıyorum da; biraz botoks, biraz saç ektirme ya da Erol Evgin peruğu ile dolaşma zamanım gelmişte geçiyor bile; hatta Vücut Kitle Endeksim yetersiz kalsa da özel bir kasaphanede “tüp mide” ameliyatı bile çakabilirim desem yeridir. Baksanıza yılların yakışıklı “Val Kilmer”ı bile eridi gitti, terk of the diyar eyledi, nur içinde yatsın; ama “Tom Cruise” hala dipçik gibi koşturup durur. Sanırım manda yoğurdu, pekmez yiyor ve bir tek esaslı scientologycicilerin bildiği o gençlik iksirinden içiyor kendisi ya da yılda bir tüm scientologycicileri (söylemesi ne zor yahu🤓) bir araya getiren, “gözü tamamen kapalı” bir fuar organizasyon şirketi sahibidir kimbilir?
Milöryen Analizler ve Kafelerin Orası
Bu yıl ki fuarımız, benim 2024’te gidemediğim ve hala nerede olduğunu bilmediğim 3.Hall (üçüncü salon) olmadan yapılmış. Bu durum geçen yıldan daha az katılımcı olduğunun en temel göstergesi olsa da derli toplu olması sebebiyle ziyaret kolaylığı sağladığı aşikar. Fuaye alanı olarak adlandırılan benim ise kafelerin orası olarak betimlediğim alanı bul ve istediğin salona ulaş! Sanırım fuar gezmelerine alıştım artık diyebilirim. Kafelerin orasının yemeklerinin her zaman ki gibi berbat olduğunu söylemeden geçemeyeceğim, Yusuf ile Kenan filmindeki Cem Davran kadar aç olmasam ve yemeği birileri ısmarlamasa yemezdim aslında da serde Milor‘lük var monşerim.

Başta da demiştim ya gelmeyecektim diye; ama geldik işte, Yusuf’un uzattığı ekmeği de Kenan gibi yüzümüzü çevirmeden yedik bir kere ve İstanbul’un suyunda bile hissedilen o “harami duygu” kursağımızdan geçti artık dedik ve çıktık yola, holden hole, ortamdan ortama, halden hale girdik.
Tanıdığımız Tanımadıklarımız
Her zaman ki sahte gülümsemeler, yalakalıklar, birbirimizi yıllardır seviyormuşuz, sevmelere doyamıyormuşuz gibi övmeler, gıybetler, dedikodular, ötesinden geçerken o an yanına gidemediğimiz için geçiştirmelik kafa selamları, gıcık olunduğu için gidilmeyen standlar, eski çalıştığımız firmaların dışı sizi, içi içindekileri yakan atraksiyonlu görüntüleri, uzun uzun konuşup dertleştikten sonra yanından ayrılınca “kimdi lan/gı bu acaba?” dediklerimiz. (Gerçi ben genelde birini tanımadıysam, çok çabuk belli ederim, ama bazen olmuyor işte, konu konuyu açıyor ve yanından ayrıldığımda boğazıma düğümlenen “kimdi lan bu?” sorusu kalıyor geriye.) Welcome to the SAMİMİYETSİZLİK LAND😀

Fuarcının EX Aşkı: SOLAR
Fuarın kongre ve sunumlarında en gözde kelime “Enerji Depolama” idi, tabi depolamadan kasıt genellikle elektrokimyasal metodlarla elektrik enerjisi depolanması yönünde oldu. Malumunuz 2023 seçimleri öncesi yangından mal kaçırır gibi verilen kapasitelerle 33GWh ve üzeri devasa GES ve RES kapasitesi vaadeden bu alana yönelmek gayet normal; ama adı “SOLAR” olan bir fuarın eski assolisti derneklere “EX” aşk muamelesi yapılması ve kenarda bir yaban gülü gibi ilgilenilmesi pek hoşlarına gitmemiştir diye düşünüyorum. Eee zaman değişiyor!
Özellikle sadece bu DEPOLAMA kelimesi için bir gocca salonu ve bir de kongre alanı ve bu alanda göbek atan 2 adet derneği vardı. Hatta o kadar hızlarını alamamışlardı ki,tüm seslerin birbirine karıştığı ve nedense bu ses karmaşasına bayılan yeni tip fuarcılığın kongre alanı karmaşasında marka konuşmalarından (brand talks) tutun da, platin konuşmacılara kadar illa bir yerde bu konu konuşuldu.Düşünsenize 6. salona gidiyorsunuz ve havada onlarca yüzlerce depolama kelimesi uçuşuyor, tam bir kaos.
Sayıları seversiniz siz; Platin Holde 2 başlıkta, Storage Holde 5, Marka sunumlarında 5 konuşma başlığında olmak üzere; 71 sunumun 12 adeti bu kelimeyi içeriyordu. Gelir modelleri, “batarya” başlığı filan derken, derin analize girersem sanırım fuarın gündemi görece yeni bir konu olan ve bugüne kadar büyük ölçekte tek bir tane dahi somut uygulaması yapılmamış olan elektrokimyasal depolama alanında idi. 2017 yılından beridir “YÜZER GES” gündemiyle kavrulan bu tarz fuarlarda yer alan onca konuşmaya, sunuma, motivasyona rağmen Türkiye’de halen doğru dürüst kamu(utility-büyük) ölçekli YÜZER GES (1-2 MW’lık yılan hikayelerinden bahsetmiyorum) projesi yapılamaması olayındakine benzer hazin bir sonla karşılacağını düşünmesem de; yine de siz siz olun beklentinizi büyük tutmayın derim ben.😉 Ekmek hala ana akım ZOLAR’cıların elinde ne de olsa, kapito!
Gerçi “Benim fuarcım İşini bilir!” ve egolarını doyuracağımız “BRAND TALKS neyinize yetmiyor loov, tori topi 141-142 başsınız loov! Hepinizi ben Besliyiim! Almayım falakaya” diyecektir, demesine de, gelecek seneye 2-3 salon daha eksilecektir bunu bilir. O yüzden kovmiirim uleen, kovmiirim diyerek hepsini güzel bir şekilde köyünde ağırlamaya devam edecektir, düşen cirolara inat, sabit fiyatlarla ve de açılışlarda kırmızı kurdeleyi keserlerken yanaklarından makas alarak.

HARİBO Reaktörleri yerine JELİBON Reaktörleri Kurmak
Yağmurla başlayıp, yağmurla biten solarEX fuarımızın en önemli olaylarını gelmeyen dostlarımız için sıralarsak:
😀 Her zaman söylediğim ve uzun süredir olduğu gibi ve yine ne büyük onurdur ki; Müesses Nizam‘ın açılış törenine katılmaması;
😃 Her ne kadar bu yıl birazcık kenara atılsalar da, Solar Derneklerin başkanlarının kafelerin orada açılış için kestiği kırmızı kurdelayla yanaklarından makas alınması;
🥇Sponsor konstrüksiyon firmasının kiremit çatı üzerinde montaj yapma yarışmasında kırılan kiremitlerle, kırılan rekorlar,🏆kupayı kaldıran arkadaşların heyecanlı paylaşımları;
💸Muhtemelen son anda vazgeçen ya da batan bir katılımcının boş kalan yeri dolmadığı için açılan inovasyon köşesinde çeşitli firmalar tarafından sergilenen inovativimsi ürünler (şu üzerinde yürünebilen yer döşemesi Çin’den gelen FV panel kaç Wp acaba?🤔);
🪫Çok bilindik, Çin’li bir İnvertör markasının yeni kurulan Yerli OEM üreticisi ile Ana Distribütörlerinden birinin aynı gün aynı saatte farklı yerlerde yaptığı ve bir tanesine yine her zaman olduğu gibi davetsiz kaçak girdiğim (bir tane bile tanıdık yoktu ortamda) lansman ve eğlencelerin gizli kapışması;
🤓Hasan Yigit abimizin standlarda bulunan çerezlerin karışık ve pahalı olmaması, eşantiyonların az olması, A5 bloknotların olmaması nedeniyle yaptığı protesto ve Dislike! yazısı ile “Daha da Davos’a gelmem!” çıkışı;
🥸Allah’ın en sevgisiz kullarından olan, kimsenin sevmediği, seviyor gibi görünse de dışladığı, ekmek kırığının üzerinde tango yapıp, Hacıların parasıyla Amsterdam’a gittiği için Şeytan’ın bile kıskançlıkla baktığı; herşeyi bilen, üst insan, uluların ulusu, 10.000 yıl sonra genleri Ulu İnsan olarak klonlanıp, yeniden yaratılacak MEGALO İNSAN kavramının tezahürü, kirpilerin en kuantumunun🦔 ve ekibinin yaptığı harika ötesi sunumlar ve her yıl fuar firmasının arkasından iş çevirmelerine, müşteri portföyünü alıp başka fuarlara taşımasına, kendi rakip fuarının hayaliyle yanıp tutuşmasına rağmen tekrar tekrar bu fuara çağrılması ve başköşede tahta oturtulması;
📴Batacak, yatacak, uçacak firma dedikoduları arasında aslında batmış, kapanmış ve geçen yıl para ödediği için mecburen gelen zombie firma standları,
🤓Fuara isim hakkını en son aynı isimli düğün salonuna açtığı dava sonrası kazanarak, PAX SOLARÜS ÜSTÜNIUS ünvanını almasına rağmen küslük yapıp gelmeyen ilk 5’teki Solar üreticisi firma;
🍻Alkolün, mezenin, eğlencenin, bol gülüşlerin ve muhabbetin döndüğü akşam yemekleri, lansmanlar, kokteyller,
😇 LinkedIn mecrasında bilgi bombardımanı oluştursak da, insanımız gelişsin, iki bilgi öğrensin, düşünürken eğlensin diye mabadımıztan terler akıta akıta yazılar, paylaşımlar yapsak da, mini mini şirket memuresi, mühendisi hanım kızlarımızın fuar esnasında attığı selfieye, boy posterine, instaya 1000’lerce beğeni gelmesi; (Hatta bir tanesinin beğeni listesindeki isimleri üşenmedim saydım. Ben baktığımda 903 Beğeni vardı, bunun sadece 79 tanesi Kadın takipçilerden gelmiş, diğerleri ise malum cins, yani BERKE‘ler🤣)
🔐 ABD ambargosu ve resmi ticaret savaşıyla yandım yandım pazar arayan Çin’li dostlarımızın paraya acımadan açtığı standlar ve sinek yakalama teknikleri konusunda geliştirdikleri inovatif fikirler,
🔋Lisanssız elektrik alanında kapasite yok, işler ilerlemiyor, yollar bitmiyor, birazcık olsun nefes alalım diyen mevzuat lobisi Madde 5-1-Jeliboncular,
NOT: Biliyorsunuz Lisanssız Elektrik yönetmeliğindeki Madde 5-1)Haribo biraz daha Avrupai, biraz daha demokratik duruşuyla, her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsanız mahsuplaşma yapabileceğiniz, Türkiye’nin her yerinden kendi ürettiğiniz lisanssız elektriğinize ulaşabileceğiniz bir nevi enerji bağımsızlığı sunan yapısıyla öztüketim lisanssız GES sektörünün çehresini geliştirmiş, ama 2024 yılı son çeyreğinden itibaren artık politik ve “enerji depolamasal” nedenlerle doldurulmuş kapasiteler nedeniyle kimsenin yüzünü güldürmez olmuş, “çocuk ya da büyük ol, Hariboyla mutlu ol!” devri sona ermişti. Bu nedenle daha ortadoğulu, biraz daha sinik, biraz daha kendi içine kapanmış, ölümü gösterip sıtmaya razı eden, elektrik sattırmayan, şebekeye verdirmeyen, hatta en az %20’si elektro kimyasal olarak depolansın denilen yeni mevzuat fıkramız; yani “Madde 5-1-Jelibon“ önerisi gündeme getirilmiştir. Teşviksiz, satışsız, sıfır şebeke meşguliyeti demek olan bu düzenlemenin gelmesi için benim bildiğim 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanun’a bu maddeyi betimleyen Madde 14-1)h fıkrası TBMM’nin yasama yetkisiyle kanun değişikliği yapılarak eklenmeli, daha sonra 30772 sayılı Lisanssız Elektrik Üretim yönetmeliğine Madde 5-1)j fıkrası eklenmeli, ek mevzuat maddeleriyle teknik ayrıntıları ve mahsuplaşma yöntemi betimlenmeli, ardından belki de TEDAŞ tarafından ilgili fıkra için usul ve esaslar yayınlanmalıdır. Uzun hikaye yani. Ayrıca (bu espriyi yapamadan duramayacağım); Adana’da keşfedilen 6 milyar dolarlık Jelibon madenlerinde de bir an önce çalışmalar hızlandırılmalı ve Haribo reaktörleri yerine daha az rant sağlayan Jelibon reaktörleri başlamalıdır.
😃🤷🏻♂️10. yılını dolduran 2019 öncesi Lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmeliğe göre kurulan GES’lerin yüksek dağıtım bedeli için ne yapabileceğini araştıranlar,
🤓Her sene aynı standta aynı şekilde ve hatta hemen hemen aynı yere konulan langırt, masa tenisi (görmedim ama kesin vardır), döner danslı selfie, çekilişler, küçük flütlü, kemanlı klasik müzik gösterisi, süper kahramanlar “makara kablosu adam” ile ekürisi “AC kablo adam”, üzgün panda🐼 vb.
🐻❄️Geçen yıllarda 🐻❄️Kutup Ayısı🐻❄️ maskotlu olan bir firma vardı biliyorsunuz, “Zolar Bedevi”lere 🐫 deve hörgücü miktarınca bir kaç milyon USD’cik takıp, tarih sahnesini terkeyledi.
✅Şakamsı gerçek bir yana, yazarken ekşi sözlükçülükten gelme bir alışkanlıkla eleştiriyor gibi görünsem de, ben seviyorum böyle ufak tefek eğlenceleri, ne bileyim küçük bir Anadolu dansları gösterisi,arya söyleyen bir abla, hafif müzik, gece bitiminde İstanbul atmosferinden bir konser, standup gösterileri, çocuklar ve öğrenciler için etkinlikler, deney setleri. Gulyabani gibi somurtup durmanın da bir manası yok, hayat bu kısacık.
ve daha fazlası…
Zolar Sektörü Özeti, Solar Marşı ve Kapanış
Evet Efendim; bir Solarex fuarı’da böyle gelip geçti, bu yıl. Bu yazıyı hazırladığım 15 Nisan 2025 tarihi itibarilye 33.165 Adet lisanssız GES’in kurulu gücü 19.745MW, 51 Adet Lisanslı GES’in kurulu gücü 2.111 MW olmuş durumda. 1 Ocaktan bu yana hesapta 1.720MW lisanssız, 96MW lisanslı GES devreye alınmış. 1 tane depolama taahhütüyle GES lisansı (29MW), 1 tane de yine depolama taahhütlü RES(100MW) lisansı verilmiş. YEKA ihalesiyle 6 farklı ilimizde 6 farklı firmayla 800MW GES önlisans öncesi sözleşmesi imzalanmış, gördüğüm kadarıyla iki tanesi de önlisansını almış.
2026’ya giderken elimizde devasa bir “Zolar Endüstrisi” var. HIT30 harici yatırım düşünenlerle birlikte 6-7 adet 30GW/yıl üzeri kapasiteli hücre fabrikası adayı, 2 adet kapasite arttırımı/teknoloji yenilemesi yapan aktif FV Hücre fabrikası, 30 civarı aktif, 50 civarı pasif, tahmini operasyonel 20GW/yıl kapasiteli fotovoltaik güneş paneli üretim fabrikası ve en önemlisi 0,1GW fotovoltaik panel cirosu bile yapmayan, cücük 15 milyon USD’lik reel FV ihracatımız var (araya sıkıştırmadan olmaz). Ayrıca 2-3 tane lityum pil üretim yatırımı, bir kaç tane de lityum batarya montaj hattı ile muhtemelen 2025 sonuna doğru rallisinin başlayacağını umut ettiğimiz enerji depolamalı GES ve RES projeleri var.
Her ne kadar sektör büyüyor gibi örünse de, paralel bir şekilde paylar da çok büyümeye başladı ve paylardan aslan payını alanlarla sektör asıl tabanını kaybetti. Tabanın azalması, daha az fuar standı, daha az rekabet, gizli bürokrat ve establisment hissedarlı dev Balina şirketlerin somurta somurta fink attığı (RES’çilerdeki duruma benzer) yeni bir dönemin başlangıcı gibi geliyor bana; piyasada konuşulan en küçük GES projeleri 10MW civarı iken, bir firmanın 200-300MW/yıl GES kurması sıradanlaşmaya ve hatta yer yer baymaya başladı. Madde 5-1)j gibi çözüm önerileriyle kısmen bu tabanın gönlünü almaya çalışan çok iyi niyetli bir lobi çalışması olsa da, mevcut düzenlemelerle ne MeskenGES, Ne TarımGES, Ne de KobiGES‘ler için fırsat eşitliği olmadığını vedağıtım firmalarının apaçık sırıtan baskısıyla politik temelli kapasite yoksulluğu başlatıldığını, erişimin bu alanda iş yapanlar adına kısıtlandığını görüyoruz.
Birçok kez tekrarladığım gibi adaletsiz bir rekabet ortamında çürümeye yüz tutmuş bürokratik kurumlarla, her şeye rağmen yine de bu zamana kadar iyi şeyler başarıldığını düşünüyorum ve bunun iyi kötü mimarlarından biri de X-Ray’den her defasında 2-3 kez geçirseler de, gizli reklamlarını yaptığım ve onca firmanın bu fuara dahil olmasını sağladığım halde beni görmezden gelip, bir çay dahi ısmarlamasalar da; Solarex Fuarı ve ekibidir. Umarım bu ne idüğü belirsiz sisteme ne tam olarak adapte olurlar; ne de birileri tarafından yutulup kaybolmazlar. Solarex’in başına gelebilecek en kötü şey gerçekten EX olması olacaktır. O yüzden safları sık tutun ve bu fuara ve elitist olduğunu düşünen sistem unsurlarının açılış törenlerine gelmediği bu ve bunun gibi tüm organizasyonlara destek verin.🕊️🕊️🕊️

Murat Güven-Enerji-Üretim-Solar-Danışmanlık sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.