“Matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur.” John Nash
“Başarılı yatırım, diğerlerinin tahminlerini tahmin edebilmektir. Piyasalar senin likit kalabileceğinden daha uzun irrasyonel kalabilir.” John Maynard Keynes
“Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak” [1]dediğimiz Mini YEKA’larımıza sonunda kavuştuk. Güneş Enerjisine Dayalı Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları ve bağlantı kapasitelerinin tahsisine ilişkin yarışma ilanı yayınlandı ve 36 adet gül gibi YEKA adayı ilimiz 74 adet “açık eksiltme” usulüne dayalı yarışma ihalesiyle şenlenecek 1. Geleneksel Mini YEKA GES maceramız başlamış oldu.[2] Aslına bakarsanız artık bayatlamış ve “ohoo ağabey sen daha burada mısın” diyen “Z kuşağının” pekte umursamadığı bir konu olarak tarih raflarına girmesi beklenen bu haberin bende yarattığı duyguları tercüme etmeye ve konunun pekte ele alınmayan noktalarına bakmaya çalışacağım.
YEKA GES yarışmalarının ilan edildiği illerle ilgili tahminlerimi “Nereyi Kapatalım Abi?”[3] başlıklı 9 Eylül 2019 tarihli yazımda ele almıştım. Biraz esnek bir tahmin aralığı bırakmış olmam nedeniyle tahmin oranım fena sayılmaz. Özellikle doğu illerinde yatırımın özendirileceği bir mini YEKA resmiyle karşı karşıyayız.
Hatırlayanlar belki vardır, Temmuz 2019’da yayınlanan TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletişim A.Ş.) tarafından 5 ve 10 Yıllık (2024-2029) Bölgesel Bağlanabilir Kapasite Raporu hazırlanmıştı. Bu raporda belirtilen 2019 itibariyle ilk beş yıl için sırasıyla 1, 3, 6, 8, 9, 13 ve 15 numaralı bölgelerde bölgesel bağlanabilir kapasite hesaplanmış, ikinci beş yıl için bu bölgelere ilave olarak 4 ve 14 numaralı bölgelere kapasite hesaplanmıştı. TEİAŞ Bölgeleriyle ilgili haritayı tekrar hatırlayalım:
Türkiye iletim bölgesi bazında TEİAŞ tarafından 15 bölgeye ayrılmış ve bu bölgelere ait yatırım stratejileri bahsi geçen strateji raporu ve/veya benzerleriyle düzenli olarak açıklanmakta. İşte 2024’e kadar hedef 1,3,6,8,9,13 ve 15. Bölgelerin iletim altyapısını güçlendirmek. Bu nedenle bu bölgelerin iletim alt yapılarına doğrudan ya da dolaylı katkı sağlayabilecek tesislerin yatırımının özendirilmesi Enerji Bakanlığı tarafından gayet mantıklı bir hareket olacaktı. Nitekim mini YEKA’larda da bu bölgelere yönelik kapasite açılmasını gayet doğal karşılamak gerekiyor, yoksa koskoca devletin kara kaşa kara göze yatırım stratejisi hazırladığı nerede görülmüş. Şimdi aşağıda mini YEKA kapasitesi verilen illerin TEİAŞ iletim bölgelerini, tahsis edilen kapasite, Lisanslı ve Lisanssız GES kapasitesi ile EPDK’ya göre[4] 2019 yılı “il bazında Genel Tüketim miktarlarını” açıklayan tabloya bir göz gezdirelim:
2024 yılına kadar yatırım kapsamında olan 1,3,6,8,9,13 ve 15. nolu Bölgelere tam olarak 390MW Mini YEKA GES kapasitesi tahsis edilmiş. İkinci beş yıl için TEİAŞ Strateji planında yer alan “4 ve 14 numaralı” TEİAŞ bölgelerinden sadece Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt illerine tahsis edilen 170MW’lık kapasite ile 14. Bölge tercih edilmiş ve ülkemizin nadide coğrafi bölgelerinden Ege bölgesini niteleyen TEİAŞ 4. Bölge’den herhangi bir şehre kapasite tahsis edilmemiştir.
Halaylarla, Türkülerle Mini YEKA
Mini YEKA’larda kapasite tahsisinde bariz bir Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri üstünlüğü olduğu toplam kapasitenin %57’sinin, yani toplamda 570MW’ın “VAN, MUŞ, BİTLİS, HAKKARİ, GAZİANTEP, KİLİS, DİYARBAKIR, MARDİN, BATMAN, ŞIRNAK, SİİRT, MALATYA, ELAZIĞ, ADIYAMAN, BİNGÖL, ERZURUM, AĞRI, KARS, IĞDIR” illerine tahsisiyle net bir şekilde görülüyor. Aslına bakarsanız bu illerden Hakkâri hariç geri kalan tüm iller lisanslı ya da lisanssız GES’lere hali hazırda tanışık durumda. Mini YEKA tahsis edilen Güneydoğu ve Doğu illerimiz arasında 170,55MW’lık GES kapasitesiyle en çok Lisanssız ve Lisanslı GES kurulu kapasitesine sahip ilimiz “çelik gibi iletim” hatlarına sahip olan, barajlarıyla ve elektrik sosyetesi ile ünlü Elâzığ ilimiz olarak görünüyor. Keban Barajının sularıyla yetişen cevval “Uzman, Mühendis, Müdür, TEDAŞ, TEİAŞ, EDAŞ ve EPDK Müdürleri, memurları ve daha nicelerinin Güneşi daha fazla görmeleri temiz enerji adına sevindirici bir durum olarak yerel gazetelerin ilk sayfalarında yer alacaktır diye düşünüyorum.
Bu kadar Doğu ve güneydoğu ilini bir arada görünce; peki daha önce 2014 ve 2015 yılında yapılan lisanslı GES ihalesinde bu doğu ve güneydoğu illerinden bazılarına tahsis edilen kapasitelerde son durum nedir ne değildir, doğuya, güneydoğuya yatırım mantıklı mı diye bir soru geçti aklımdan. Bu iller arasında Lisanslı GES konusunda yüksek ışınım faktörü nedeniyle doğal olarak en şanslı ilimiz Van’da 29,85MW’lık GES’in işletmeye alınmış olduğunu, bunun dışında Elâzığ ilimizde 8MW ve Erzurum’da da 4,9MW “lisanslı” GES’in uzun süredir işletmede olduğunu EPDK’nın üretim lisansı[5] ile ilgili arama sayfasından buldum. Hali hazırda Malatya’da 9MW ve Bitlis’te de 16MW’lık Lisanslı GES’in işletmeye alınmak üzere olduğunu da benden duymuş olmayın.
Lakin 2014 ve 2015 yıllarında yapılan Lisanslı GES ihalelerinde büyük fırsatlarla (13,3$/kWh tarife desteği, Yerli Ürün Desteği) kazanılmış olmasına rağmen tarih raflarında yerini almak üzere olan doğu ve güneydoğu Anadolu projelerini hatırlamakta fayda var:
Görüldüğü üzere Lisanslı GES’lerde Güneydoğu ve Doğu Anadolu yatırımları umut vaat etmekle birlikte 5 yıl gibi bir süreçte hala yapılmamış, yapılamamış, yapılmak istenmiş nice Güneş Enerjisi Santralinin var olduğunu görüyoruz. Umarım önümüzdeki günlerde Halaylarla, türkülerle bu önemli yatırımların yapıldığını görebiliriz.
Tüketicilerin Dostu Mini YEKA
Mini YEKA kapasite tahsis tercihlerinde dikkat çeken önemli bir diğer ayrıntı ise 2019 yılı tüketim miktarları bazında Türkiye’de ilk 10’da olan sadece 4 adet ile tahsis yapılmış olmasıdır. Yani tüketim kriteri mini YEKA tahsis tercihinde çok fazla rol oynamış gibi görünmüyor. Bunu 2019 yılı verilerine göre en az tüketime sahip Bayburt ilimize verilmiş 10MW’lık Mini YEKA kapasitesinden anlamak mümkün. Ayrıca Türkiye genel elektrik tüketim sıralamasında son 10 sırada yerlerini alan Bitlis (30MW), Kars (20MW), Bingöl (20MW), Kilis (20MW), Hakkari (20MW), Iğdır (20MW) illerine verilen kapasiteler de “gitmesekte, görmesekte, o köy bizim köyümüzdür” şarkısının gizemine vakıf olunarak, söz konusu şehirlere pahalı termik santraller, doğa harikalarını yok eden HES’ler, sürekli kamyon kasasında bakım-onarım için güvenlik halatıyla dolaşan adamların olduğu RES’ler olmadan ucuz şekilde temiz elektrik enerjisi üretmenin yolunun en sonunda keşfedildiğini gösteriyor.
Bunun yanında 2019 yılı verilerine göre Türkiye’de tüketim açısından 3. sırada olan Ankara(40MW), 4.sırada olan Bursa (20MW), 6. sırada olan Antalya (50MW) ve 7. sırada olan G.Antep (50MW) illerine mini YEKA tahsisi sağlanması gerek nüfus yoğunluğu gerekse de tüketim açısından büyük bu illerin temiz enerjiye ulaşma şansını ve miktarını kısmen de olsa etkileyecek gibi.
Her ne kadar temiz enerjiye olan istek artsa da; 2020 Nisan ayı EPDK aylık sektörel raporuna[6] göre sadece 6,15MW Lisanssız GES sahibi, anlı şanlı tüketim miktarıyla Türkiye’nin toplam elektrik tüketiminin %17,21’ne sahip olan şehr-i saadet İstanbul’umuzun mini YEKA tercihlerinde yer almamasını arazi pahalılığına ve diğer çılgın projelere bağlıyorum.
Lakin İzmir gibi elektrik tüketiminde ikinci sırada olan ve 254,38MW Lisanssız GES kurulu kapasitesiyle en çok GES kurulu gücüne sahip 5.(Beşinci) ilimizin mini YEKA’dan nasiplenememesini üzülerek izlemek zorundayız. Lisansız arazi üzeri 235,48MW GES[7] barındıran bu ilimizin demek ki arazi sıkıntısı da yok, TEİAŞ’ın yatırım strateji planında da unutulmuş bir yerde değil (4. Bölge), tüketimi de az değil, yeşil enerjiye saygısı yüksek, bilinçli, eğitimli bir kesim de barındıran bir ilimiz İzmir, bir dahakine diyoruz artık.
TEİAŞ 10.Bölge illerinden olan “Osmaniye (30MW- Tüketimde 16. Sırada), Mersin (30MW-Tüketimde 12.Sırada) ve K.Maraş’a (10MW-Tüketimde 15.Sırada)” verilen Mini YEKA kapasiteleri tüketimi önemli düzeyde olan bu şehirlerin ihtiyaçları açısından önem arz etmiyor dersek yalan olur.
Sonuç itibariyle güneşlenme süreleri ile yatırıma olan ihtiyacın Mini YEKA, nam-ı değer “YEKA GES-3” için bölge tahsisinde önemli rol oynadığını rahatlıkla söylemek mümkün. Tabi bilmediğim başka teknik ve donanımsal nedenlerinde il(bölge) tercihlerinde rol oynadığını da umuyorum.
İhale-leaks- Bir İhale Şartnamesinin Mavi Dilimli Otopsi Raporu
3 Temmuz 2020’de yayınlanan Yarış İlanı ertesi, birileri paraya kıymış ve ihale metnini 2000 TL ödeyerek almış. İyidir-kötüdür demiyorum, zaten yasal olmayan bir durumda değil; nasıl olmuşsa olmuş birileri de bu şartnameyi sızdırmış ve yaklaşık 3 haftadır her gün medyanın bir köşesinde bu şartname tartışılmaya devam ediyor. Dernek başkanlarının ciğerlerini vura vura çektikleri “zoom”lu ağıtlar kulakları deliyor, “eskalasyon” kelimesi, PTF’ler, ÜFE’ler-Efe’ler, KEP’ler, Şapkalar bir feryat bir figan almış başını gidiyor. Deha ve coolluklarıyla ünlü fahri finans doktoralı, her biri adeta bir John Forbes Nash[8] olan babalı, amcalı, dayılı uzmanlarımız; “aman, aman açık eksiltmede 30 kuruş tavan fiyat olur muymuş efendim”, “bu işe giren yatırımcı çıldırmış” olmalıymış, “böyle şartname mi olurmuş”, “ÜFE’de neymiş”, “Exceli ben buldum” diyerek Nobel ekonomi ödülünü bekleye dursun, bir çok firmanın şimdiden harıl harıl “aday YEKA” arazisi aramaya başladığını, birkaç MW GES projesi geliştirmiş “Master Chef”lerle sözleşmeler imzaladıklarını, fizibilitelerle, “Cash-Flow” larla takla attıklarını görüyoruz, duyuyoruz.
İzlenimlerime geçecek olursak; İhale Şartnamesi genel anlamda fena olmamış: Yerliliğe ve milliliğe doymayan (?) Fotovoltaik Güneş Elektriği piyasası bu şartname ile zaten temelinde yerli malı kullanmayı salık veren YEKA yönetmeliğiyle birleşerek Voltron’ı oluşturuyor ve yerli panel üretiminde asgari %70 yerlilik şartıyla gözlerimizi nemlendiriyor. Tabi bu oran akla ilk şu soruyu getiriyor. %70 Yerlilik nasıl sağlanacak? 2020 yılı itibariyle bir Mahsun Kırmızıgül şarkısı gibi “yıkılmadan” ayakta duran yerlimsi Güneş Paneli üreticileri fısıltıyla birbirlerine “yerli hücre” imalatçısını hatırlatıyor, sonra ilk ne zaman hücre üretir bu adamlar diye kara kara düşünmeye başlıyor. Bazıları da şartnamede yazan “Güneş hücreleri, en az mavi dilimden (blue wafer) sonraki süreçler/işlemler uygulanmak suretiyle üretilir” ifadesine istinaden nedense kristal hücre üretim teknolojisini baş tacı etmiş bu şartnamenin gelecekte sağlayabileceği nimetlerden faydalanmak adına bluwafer’dan sonraki hücreyi imal edebilecek “Made in China” hücre üretim tezgâhları fiyatlarına “Ali Baba” sitesinden bakmaya başlıyor.
Tabi şartnameyi yazan arkadaşların neden “Mavi Dilim”le- Silisyum Kristal teknolojisine taktığını, bu ülkede %70 yerlilikle silisyum dışında başka bir hammadde kullanabilecek başka bir panel türünün üretilip üretilemeyeceğini düşünmediğini kimse sorgulamıyor. Ya süper kahraman bir firma çıkar da; bu mini YEKA’lar daha önlisansını dahi alamadan Boyaya Duyarlı Güneş Pilleri (Dye-sensitized solar cell), Perovskit Hücre, Perovskit Silisyum Tandem Hücre, 3-4 Eklemli/katmanlı konstantre hücre, İnce Film (CIGS, CdTe, Amorphous Si:H)[9] gibi teknolojilere yatırım yapar ve onu üretirse ne olacak ya da çok paradan canı sıkılan bir yabancı yatırımcı buraya bu teknolojiyle yatırım yapıp %100 yerli “Perovskite Paneli” üretirse şartnameyi önüne koyup “Bulu veyfır yoohğ kardeşim, olmaz” mı diyeceğiz?
Kaldı ki Hindistan gibi çokta aman aman özenmediğimiz bir ülke bile 2019 yılından beridir sadece Mavi dillim(Wafer) kullanılarak üretilen hücreleri yerli üretim olarak kabul etmiyor ve destekleme/tarife programlarına yönelik haklar vermiyor.[10] Dağınık Silisyum Wafer yerine , Dağıtık olmayan Silisyum Wafer(dilim) yani “Siyah Dilim” den itibaren üretilen hücreyi yerli üretim hücre sayan bir Hindistan Enerji Bakanlığı mı yanlış yapıyor, yoksa ikinci el Çin malı hücre üretim makineleriyle ülkemizi doldurmak isteyen birileri mi? Yerli Güneş Paneli Üretim firması sahibi bir ağabeyimizin de dediği gibi “%70 yerlilikle böyle olacaksa, %100 yerlilik şartı koyun gitsin” diyebiliriz ya da Polyannacılıkla ülkemizin kalkınması için önemli bir adım olan bu durumu tatlı bir huzurla uzaktan film gibi seyredebiliriz. Filmin adı: Önümüzdeki 3 yıl kendi kazandığı 1000MW GES YEKA’sı için çalışacak Dikey entegre bir FV hücre fabrikası[11] ve yakınlarında üç-beş milyoncuk finanse edip blue wafer sonrası hücre üretebilen eski teknoloji hücre üretim fabrikası yatırımı yapmış, yerli mi yerli, milli mi milli ahbaplar olacaktır.
Şartname’de göze çarpan herkesin çok fazla bahsini etmediği diğer konulara da kısaca bakacak olursak, Bir ihale katılımcısının en az iki Aday YEKA arazisi sunması, iki aday YEKA’da EİGM’nin işine gelmezse astronomik miktarda teminatın devletin hesabına irat kaydedilmesi ve hiçbir şekilde kimsenin gözünün yaşına bakılmaması, Sözleşmenin imzalandığı andan itibaren yani ihaleyi kazandıktan birkaç hafta sonra başlayan 15 yıllık destekleme süresi geri sayımı, 30 kuruş vakası gibi hususlar sayılabilir.
İki aday YEKA sunulması hususunun her bir MW için ortalama 15-17 dönüm kaplayacağı varsayımıyla toplamda en az 30.000-34.000 dönümlük arazi ticaretinin önünü açacağı, bu arazilerin nasıl seçileceği konusunda şartnamede TEİAŞ’a ait herhangi bir trafo ve boş kapasite bilgisinin bulunmaması nedeniyle yatırımcıya yol gösterilmemesinin ihale kazanılması sonrası 45 günlük (çok kısa) arazi araştırması esnasında yatırımcının iki ayağına bir pabuca sokamayacağı gerçeği söz konusu.
Ya da acaba diyor insan, acaba bu boş trafo kapasiteleri ile iletim hatlarına yakın, güney eğimli, gölgeleme unsuru olmayan, tarıma elverişsiz ve imara yönelik izin isteyeceği diğer kurumlarla hiçbir problemi olmayan bu araziler çoktan hazır ve kuruntu yaptığımız “sözleşme imzalanır imzalanmaz 15 yıllık tarife desteği geri sayımın”da geçen süreyi kısaltmanın yolunu sayın bakanlığımız ya da bağlı ilgili kurumlar çoktan buldu mu? Milli Emlak ya da benzeri bir kurum “Devlet Babadan Satılık YEKA’ya uygun Arazi” şeklinde bir ilanla ortaya çıksa fena mı olur?
Ya da belki de aylardır merakla beklediğimiz bu illerin isimleri bir şekilde iştahlı yatırımcıların eline geçti de çoktan hazırlıklarının başlattılar ya da tamamladılar mı? En düşük fiyatı verip, en iyi ya da en kötü (evdeki hesap çarşıya uymayabilir) tahmini yapanın kazanacağı bu yarışta birkaç ay önceden hangi illere tesislerin kurulacağı bilgisini edinmiş bir yatırımcının varlığı veyahut ta bu bilgiyi edinmiş bir emlakçı, çantacı vb. yatırımcının sırf arazi pazarlamak adına kullanma ihtimali etik yarışma koşullarını zedeleyebileceği için yarışma ihalesine katılımda “deneyim ve yeterlilik” şartının koşulmasının doğru bir karar olacağını düşünüyorum.
YEKA GES-3’te “30 Kuruşun” çok düşük bir tavan fiyat olduğunu düşünenleri ise EPİAŞ’ın ana sayfasına[12] alıyorum ve günümüzde uluslararası alanda Şebeke Tarifesinin FV Güneş elektriğinde standartlaşmaya başladığını yüzlerine çarpıyorum. Enerji bakanlığımızın bu fiyatla özel bir deneme başlattığına ve bu konuda doğru bir tutumda olduğuna inanıyorum, inanmayanları ise Dünya Çapında FV Sisteminin maliyet unsurlarının yönüne yönelik bir projeksiyon sunan şu grafiğe[13] bakmalarını ve at gözlüklerini çıkarmalarını öneriyorum:
Görüldüğü üzere 100kW ve üzeri sistemlerde 2019’dan-2022’ye kadar %10 bir fiyat düşüşü beklenirken, 2024 yılında %16 daha ucuza mal edebileceğiz. Yani normal şartlarda YEKA’ların tüm izinlerini alıp, Lisans haklarıyla inşaata/montaja başlama zamanınız olabilecek 2022 yılında toplam maliyetler bugünden %5 daha ucuz olacak, biraz daha dişiniz sıkıp 2024 yılında tesis montaja alınırsa %11 daha ucuz bir tabloyla karşılaşacağız. Daha önceki iş planı çalışmalarımda bu tablodan çok fazla yararlandım ve şunu açıkça dile getirmeliyim ki burada görülen maliyet düşüşlerinden çok daha fazla maliyet düşüşleriyle karşılaştık. Maliyet tahminlerinde bulunurken bu değerlerin %2-4 daha fazlasını almanızı öneriyorum.
FV güneş Paneli fiyatlarındaki çılgın düşüşler kurgulanan ithalat sistemi yapısı vb. nedenlerle her ne kadar ülkemizde görülmese de dünya da almış başını yürüyor. Bugün standart kalitede Mono yüksek verimli PERC özellikli bir Güneş Panelini ortalama 0,176$/Wp’ten[14] alabiliyoruz.
Yani 10MW’ı bugün yapsak ve panel ithal edebilsek ya da bu fiyatlara alabilsek 10MW YEKA GES’imiz için 1.760.000USD (1 dolar=6,85TL) bir FV güneş Paneli maliyetimiz olacak, hadi geri kalanı da 2.500.000USD’ye mal olsun. Toplam yatırım maliyetiniz 4.260.000USD olacaktır. 10MWe’lik bir tesis ışınımın güzel olduğu, iyi mühendislik ve işçilik ile kaliteli panelin olduğu bir yerde 1800kWh/kWp enerji üretebilir, biz buna 1700kWh/kWp diyelim, tesisin yıllık üretimi 17.000.000kWh/yıl olacaktır. İhaleyi 0,25TL/kWh’den kazandığınız varsayımıyla yıllık getirisi 4.250.000TL’dir. Eskalasyona göre bugün 25 kuruşa aldığımız sakızın 15 yıl sonraki getirisi de 25 kuruşun bugünkü reel değerine eşit olacağı varsayımla kaba matematik 30.000.000TL’ye mal ettiğimiz 10MW’lık tesisin kendini geri ödeme süresi 7-8 yıl civarında olacaktır.
Tabi tamamen kurguya dayalı bu hesaplamayı ciddiye almak zorunda değiliz, Mini YEKA ya da YEKA GES-3 ile ilgili hikayemiz burada bitmeyecek bu belli, zaman neler getirir hep beraber göreceğiz; fakat bilmemiz gereken en önemli şeylerden biri büyük üstat John Nash’inde dediği gibi “Rekabet ortamında birileri, daima kaybeder. Hiç kimsenin kaybetmediği ve bir kazananın olmadığını ve Bunun, klasik rekabet anlayışı üzerindeki etkilerini düşünün”. O zaman stratejik hamlelerinizi basit arazi emlakçılığı adımlarıyla değil de matematik biliminin temel varsayımlarıyla atabilir olursunuz. Sonuçta YEKA’lar, GES’ler ya da adına ne derseniz deyin herhangi bir yatırımı stratejik açıdan kazananın var olduğunu düşündürecek bir modelleme ile sunmak o kadar kolay ki. Çünkü amacınız Oyun teorisinde[15] de olduğu gibi bu oyunda da diğer oyuncudan bağımsız olarak, kendi kazancınızı maksimize etmektir. Ama kazancınız sizi başka bir şeye tutsak edebilir.
[1] Elbet Bir Gün Buluşacağız, bestekâr Mustafa Seyran tarafından bestelenmiş ve güftesi yazılmış, ilk olarak Türk Sanat Müziği sanatçısı Zeki Müren tarafından söylenmiş, Muhayyer Kürdî makamında, Semâî usûlünde söylenen şarkıdır. Şimdi gün boyu bu şarkı sözünü mırıldanacaksınız, hadi geçmiş olsun ?
[2] Mini YEKA İhalesi Yarışma İlanı: https://www.resmigazete.gov.tr/ilanlar/eskiilanlar/2020/07/20200703-4-10.pdf
[3] İlgili Yazımı okumak için : https://www.enerjiportali.com/nereyi-kapatalim-abi-mini-yekalar-nereye-kurulacak/
[4] EPDK 2019 Yılı Elektrik Piyasası Gelişim Raporu : https://www.epdk.gov.tr/Detay/Icerik/3-0-24-3/elektrikyillik-sektor-raporu
[5] EPDK üretim lisansı sorgulama: http://lisans.epdk.org.tr/epvys-web/faces/pages/lisans/elektrikUretim/elektrikUretimOzetSorgula.xhtml
[6] 2020 Yılı Elektrik Piyasası Nisan Ayı Sektör Raporu : https://www.epdk.gov.tr/Detay/Icerik/3-0-23-3/elektrikaylik-sektor-raporlar
[7] Kaynak, Dr. Muhammed Necip Erim: https://twitter.com/ErimNecip/status/1260860081811394561
[8] John Forbes Nash Jr. (13 Haziran 1928 – †23 Mayıs 2015), oyunlar teorisinde ve diferansiyel geometri alanında köklü değişiklikler yapmış; aynı zamanda kısmi diferansiyel denklem üzerinde de çalışmış Nobel ödüllü Amerikalı matematikçi.
[9] Bu tarz teknolojilerin yükseliş trendini şu siteden inceleyebilirsiniz: https://www.nrel.gov/pv/assets/pdfs/best-research-cell-efficiencies.20200406.pdf
[10] Hindistan’ın BlueWaferi Yerli Hücre Saymadağına dair Haber: https://economictimes.indiatimes.com/small-biz/productline/power-generation/solar-pv-cells-manufactured-using-blue-wafers-no-longer-to-be-classified-as-domestically-manufactured-cells-mnre/articleshow/71724217.cms
[11] Hücre Fabrikasının 3 yıl boyunca kendine çalışacağı haberi: https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/en-degerli-yatirim-41566339
[12] Epiaş Spot Piyasa: https://www.epias.com.tr/spot-elektrik-piyasasi/
[13] International Technology Roadmap for Photovoltaic ITRPV 2020 Raporunu şu siteye kaydolarak indirebilirsiniz: https://itrpv.vdma.org/en/
[14] Bu siteden Panel ve Hücre fiyatları haftalık kontrol edebilirsiniz: http://pvinsights.com/
[15] Oyun Teorisiyle ilgili kısmi bilgi için: https://tr.wikipedia.org/wiki/Oyun_teorisi