“Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana), Leopar alt türündeki büyük kedilerin Anadolu’daki son temsilcilerindendir. Neslinin tükendiği yönünde görüşler bulunmasına karşın, bugün Türkiye’de 10-15 Anadolu parsı kaldığı da öne sürülmektedir. Türünün tükendiği kanısı ise çok yüksek. Yine de bir yerlerde yaşadığını düşünmek isterim.”
Uzun süredir bazı küçük rahatsızlıklar ve belli belirsiz bir yoğunluk nedeniyle ara vermiştim, bu hafta naçizane bir şeyler karalayayım istedim. Yazının girişinden de anlayacağınız üzere Anadolu Parslarını ele alacağım; ama soyu tükenmiş olanlar değil yeni neslin üretim lokomotifi, Anadolu ticaretinin gücü, Türkiye’yi sırtlayan ama kimsenin göremediği “Anadolu parsları” konumuz. 12 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanan Lisanssız Elektrik Üretim yönetmeliğiyle birlikte kendi çatıları üzerine güneş enerjisinden elektrik üretim tesisi kurmak için başvuru yapmaya başlayan üreticiler olduğunu takip edebiliyoruz. Özellikle büyük OSB’lerde kendi yönetmeliklerinde yaptıkları ince ayarla hızlı bir şekilde başvuruların yapıldığını ve “çağrı mektuplarının” listelendiğini izliyoruz. Özellikle Anadolu’nun bağrında çeşitli zorluklarla üretim yapmaya çalışan ve ticari yaşamını ya da türünü devam ettirmeye çalışan “Anadolu Parsları” nın en büyük sorunlarından biri olan enerji üretimine derman olacak bu yönetmeliğe ilgi göstermeleri çok normal; ama yönetmelik gereği dağıtım firmaları ve OSB’lerin internet sitelerinde yayınlanan başvuru listelerini incelediğim de bir şeylerin ters gittiğini hissetmeye başladım. Bir şeyler sorunluydu, başvurular yapılıyordu; fakat sonuçlar pek iç açıcı değildi.
“Bir şey olmasa da kesinlikle bir şeyler oluyordu.”
Şöyle ki; Elektrik Dağıtım firmaları, yani kısaca EDAŞ’larda ilk aylarda pek bir olumlu giden başvuru değerlendirme ve onaylama ortalaması aylar ilerledikçe düşmeye başlıyor, başvuru sayısı artmasına rağmen evrak başvurusunda değerlendirmelerde ilk yaprak döküntülerini görüyor, daha sonra ise teknik değerlendirme aşamasında diğer yaprakların teker teker dökülüp, kala kala yapılan başvuruların %30’ların daha altında onaya, olumlu sonuca tabi olduğunu görüyordum. Bunun detaylı analizlerini pazar analistleri, proje geliştirme uzmanı arkadaşlar yapacaktır; ama benim gördüğümü mutlaka ve mutlaka onlar da görecektir. Baktığım listelerde gördüğüm durum şuydu: Anadolu Parslarının yaptıkları başvurular güme gidiyor, bir sonraki aylar tekrar başvuruyor, sonra bir daha başvuruyor ve sonra tekrar tekrar başvuru listelerinde isimlerini görüyorum ve en sonunda başvurmaktan vazgeçtiklerini anlıyorum.
Anadolu Parsları çatılarında güneş olsun, enerjimi kendim sağlayayım dedikçe engellerde o kadar artıyor gibi. Lisanssız Enerji üretim yönetmeliğine başvuru sürecinde tabi ki belli prosedürler olmalı, bazı evraklar sunulmalı ve detaylı incelenmeli. Nitekim EDPK bunu prosedüre ve standartlara tabi kılmak için 16 Mayıs 2019 tarihinde yönetmeliğin dışında bir kurul kararı çıkartarak “lisanssız Üretim başvurularında sunulması gereken bilgi ve belgeler listesi” ni (https://www.epdk.org.tr/Detay/Icerik/3-0-92/elektriklisanssiz-uretim) yayınladı. Ve yayınlamasından 2 ay sonra 19.07.2019 tarihinde kendi binası için yaptığı başvurudan eksik evrak verenler listesine giren yine kendisi oldu. Bakalım EPDK kendi çatısı için yapmış olduğu GES başvurusunda neden evrak incelemesinde eksik evrak beyanına maruz kaldı. Açıklama şu: “Eksik Evrak: EPDK adına tapu ya da tahsis belgesi/kira sözleşmesi (en az 2 yıllık), Nihai tüketim Aboneliği ya da inşaat ruhsatı/inşaat ruhsatı yerine geçen belge ve elektrik projesi”
Evet ne yazık ki EPDK kendi yayınladığı evrak listesine ait dosyaya harfiyen uyamadığı için eksik evrak beyanı alıp evrak tamamlama sürecine girmiştir. Temmuz ayında yapmış olduğu başvuru, eylül ayında teknik değerlendirme komisyon kararı “olumlu” olarak 13.09.2019 tarihinde neticelenmiştir. Ardından “Başkent EDAŞ” 10 gün içerisinde EIGM’ye bildirmiştir ve EIGM(Enerji işleri genel müdürlüğü) 30 gün içerisinde görüşünü beyan ettikten sonra sanırım Ekim sonunda ya da belki de bu aralar “Bağlantı Anlaşmasına Çağrı Mektubu” nu almıştır. Yani Temmuz’da bizzat EPDK tarafından yapılan başvuru Kasım ayında sonuçlanmıştır. Anlayacağınız üç aşağı beş yukarı 2.5 Ay sürmüş başvuru süreci. Peki ya eksik evrakını tamamlayamasaydı ne olacaktı. Başvurusu sil baştan yapılacak ve bir 2.5 ay uzayacaktı. EPDK’daki başvuru yapan memur arkadaşımız dosyalar arasında en az iki yıl olması gereken kira sözleşmesini bulamayıp, bir üst katta oturan müdürüne sormaktan da çekinip, dosyayı biraz bekletseydi aynı döngünün içerisine sil baştan girecekti.
Lisanssız GES Başvuruları Kellik Yapar mı?
Kısaca EDAŞ BAŞVURU->EVRAK KOMİSYONU(TEDAŞ-EDAŞ VE TEİAŞ YETKİLİSİNDEN OLUŞUR)->EKSİK EVRAK->EDAŞ 2.BAŞVURU(Evrak bulursan)-> EVRAK KOMİSYONU->TEİAŞ TEKNİK DEĞ. KOMİSYONU (3 Silahşörler: TEDAŞ-TEİAŞ-EDAŞ)-> EIGM-> döngüsü olarak adlandırılan bu döngü içerisinde bunlara emir veren kuruluş olarak EPDK’nın başvuru gecikmesini hayretle izleyecektik. Neyse ki başarılı oldular.
Peki ya başarılı olamayanlar, bu evrak yığını arasından istenilen evrakları çıkartamayanlar. İşte neslini tüketeceğimiz Anadolu Parsları. EPDK ile aynı dönemde başvuru yapan diğer dostlarımıza bakalım. O ay ilgili dağıtım firmasına 3019 kW başvuru yapılmış; ama bunun sadece 499kW’ı evrak değerlendirmesinden olumlu netice almış. Daha sonra evraklarını tamamlamıştır diyelim ve eylül ayında yayınlanan teknik değerlendirme sonuçlarına bakalım, bu 3019 kW’lık başvurunun sadece 766,6kW’lık kısmı teknik değerlendirme sonucu olumlu yazısını almış. Başarı oranı %25. Bazen bu eksik evraktan elenenlerin bir kısmı bir sonraki aylarda TEİAŞ Teknik Değ. Komisyonunda yer bulabiliyor; eğer evraklarını bir sonraki ay tamamlamış olarak başvuru yapmışlar (?) ve Evrak komisyonu döngüsünden çıkmışlarsa.
Evet sonuçta bazıları tekrar tekrar başvuru yapıyor, bazıları bir daha neden ücret ödeyeyim deyip yapmıyor, bazıları sıkılıyor, bazıları kira sözleşmesinin neden “EVRAK komisyonunu” bu kadar ilgilendirdiğini anlamıyor ve kızıyor; bazıları her yerde tutan imzasının, “fotokopi imza sirküleri” geçerli olmadığı için dosyasının ret edilmesine isyan ediyor; bazıları ise Tapu müdürlüğü nezdinde, Belediye nezdinde ve EDAŞ nezdinde konumu koordinatlarındaki son virgülüne kadar bilinen yapı ruhsatlı binasının çatısına neden harita mühendisi çıkartacağına anlam veremeden yanlış doldurduğu teknik değerlendirme formundan dolayı olumsuz teknik değerlendirme kararına aldırış etmiyor ve yeniden başvuru yapıyor; Tekil Kodunu unuttuğu için eksik yazısı alan bazıları ise hemen bir koşu EDAŞ’a gidiyor ve EDAŞ tarafından verilen TEKİL Kodunu EDAŞ’tan bir koşu öğreniveriyor; bazıları yönetmeliğin gizemli dünyasının hala tam olarak aralanamaması nedeniyle Evrak komisyonunca başvurusunun nereye konulacağını bilemedikleri için EPDK’dan görüş bildirimini bekliyor, bazıları “TEİAŞ Teknik Değerlendirme Komisyonunun” en sevdiği yönetmelik olan Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nin 33’üncü maddesinin ikinci fıkrası: “TEİAŞ’ın bir dağıtım barasına veya bu baraya bağlı dağıtım sistemine bağlanacak üretim tesisinin/tesislerinin toplam kurulu gücü 50 MW’ı geçemez ” ifadeleriyle tesisi ret edildiği halde 2020 yılına ramak kala 50 MW gibi küçük bir kapasite değerinin neden TEİAŞ tarafından benimsendiğine anlam veremeden “ret yazısı” nı defalarca okuyor, okuyor ve okuyor; ve bazıları ret yerken öğrendiği “Arıza akım limitlerinin” teknik anlamını araştırıyor, elektrik mühendisi oluyor; ama artık saç baş yolmaktan mavi serum (saç çıkartıyormuş) kullanmaya başlamış.
Nitekim Anadolu Parsları kendi elektriğini kendisi üretecek, bundan kaçışı olmadığını biliyor. Bunun için mücadele etmeye devam ediyor; ama avcı acımasız. Tek Tek Anadolu parslarını avlıyor, EDAŞ’ların yayınladığı listelere göz atın, başvurular ciddi bir oranda artıyor, ama retler, eksik evraklar, uzayan başvurular havada uçuşuyor. EDAŞ’larda bu işle ilgili birimlere gidiyorsunuz sadece 1-2 kişi koymuşlar, o da 10 kW altı sistemlerin projelerini mi onaylasın, bu evrakları mı incelesin, evrak komisyonuna mı dahil olsun, abone numarası ve tekil kodu ve dolayısıyla konumu bilinen tesisin harita koordinatlarının kelebek yapıp yapmadığına mı tek tek baksın, imza sirkülerindeki imzanın kira sözleşmesiyle tutup tutmadığıyla mı uğraşsın, ne yapacağını şaşırmış durumda. Basıyor eksik evrakı, çiziyor dilekçenin üstünü, yatırımcı düşünsün bundan sonrasını demek kalıyor. Bu arada, bu dertler ilk 2,5 ayda neşreden dertler, bir de bunun TEDAŞ Proje Onayında yaşanan sıkıntılarını, “Geçici Kabul Cihan harbini” anlatmıyorum. Bilen biliyor; ama şunu unutmayın sayın avcılar yenilenebilir enerjisiyle Anadolu Parsları fena geliyor, hem de çok fena!
Murat Güven- 11 Kasım 2019 Tarihinde Enerji Portalı Köşemde de yayınlanmıştır: https://www.enerjiportali.com/anadolu-parsinin-evrak-komisyonuyla-amansiz-imtihani/