Teknoloji bir fikir değil, fikri elde etme yoludur. O yüzden teknolojiye aşırı hayranlık duymamalı, ondan korkmamalısınız.-John Hegarty
Teknoloji hiçbir şeydir. Asıl önemli olan insanların özünde iyi ve zeki olduklarına, onlara gerekli araçlar verildiği taktirde mükemmel işler başaracağına duyduğunuz inançtır.- Elyssa Friedland
A101, Şok ya da Bim gibi perakende market zincirlerini gezmek benim için adeta bir sanat galerisi gezmekle eşdeğerdir, pandemi günlerinde, hafta sonu sokağa çıkma yasağı yaşadığımız şu günlerde herkes gibi hobi olarak maksimum 100 metre yürüyüş mesafesinde yer alan bu kültür merkezlerinden birini ziyaret ettikten sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim. Tabi yine herkes gibi kapanmasına 10 dakika kala gittiğim bu marketin, kasaya yetişen son müşterisi olmam da bu yazıyı yazmama vesile oldu. O sırada düşünmeye ve hayallere dalmaya fırsatım olabildi.
İlkin en son yazımı yaklaşık 4 ay önce yazdığım ve iş ve işsizlik hayatımda gördüğüm en büyük eziyet olan “boyun fıtığı” nedeniyle bir daha yeşil sahalara geri dönmediğimi hatırladım. Boyun fıtığı cidden hayattan soğutucu ve yaşamla ilgili farklı kararlar vermenize yol açabilecek ucubik bir hastalık cinsi. Çünkü insanın sinir sistemi ya da benim tabirimle elektrik hatlarını etkiliyor. Son yazımdan bir hafta sonra başlayan bu illetle el parmak uçlarını hissetmediğim, sağ kürek kemiğimi adeta matkapla deliyorlarmış gibi hissettiğim ağrılarla mücadele ederken “atom fiziğini de, profesörlüğü de nalet olsun” dedim ve yazı yazamamaya başladım. Daha doğrusu hiçbir şey yapamamaya.
Evet şimdi ise market sırasındaydım ve hala boynumda boyunluk vardı. Daha az ve aralıklı fıtıksal ağrılarla kurumsal hayata geri dönmüş, boyunluklu bir “mavi beyaz yakalıydım”. Antalya’dan uzaklaşmış, bizim sektörün en eskilerinden ve kendi yağında kavrulan, düzgün insanların var olduğu ve yaşattığı bir firmadaydım. Pazar günü mü A101 gezerek ve iç Anadolu şivesi öğrenerek geçiriyordum ki, arkamdan birinin sıradaki arkadaşına “Ortaam ne örüyon?” demesiyle irkildim.
Sonra aynı soruyu kendime sordum. Sahi ben ne örüyordum? Ne iş görüyordum, neler katabiliyordum dünyaya, neden yazmayı bırakmıştım, anlatmayı bırakmak o kadar kolay mıydı? “Servikal disk hernisi” nedeniyle oluşan diffüz anüler bulgıng ve geniş tabanlı posterior disk protrüzyonun ve anüler fissür’ün sinir köklerine yaptığı baskı bu kadar çabuk vazgeçirmemeliydi beni. Savaşı ben kazanacaktım, o klavye ele alınacak ve bu yazı yazılacaktı. C4-5, C5-6 ve C6-7 disklerime, servikal lordozuma, kortikal düzensizliklerime, korpus köşelerinde yaşanan osteofitlere selam olsundu. Yazımızda yazı varmış demek ki.
Güneş Elektriğinde En İyi ve En Kötü Tablo
Kurumsal hayata geri döndüğümde şunu fark ettim: Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok[1]’muş. Yerden aldığı ve çöpe attığı peçeteyi ballandıra ballandıra anlatan çalışkan ve hırslı gençler, sigara molalarına doymayan, “dedem 90 sene içmiş hiçbir şey olmamış” modunda gözü pek mühendisler, yemekleri beğenmeyen mavi ve beyaz yakalar, asla ayarlanamayan servis güzergahları, Z kuşağı öz güveni, Y kuşağı yorgunluğu, her şey ama her şey aynı. Sektörde değişenler ise basit sayılar ve teknolojiye karşı verilecek mücadele stratejisinin ne olması gerektiği.
Öncelikle değişen sayılardan bahsedelim. 2020’yi geriye bırakırken Güneşten elektrik üretim sektörü son üç yılın en kötü; ama diğer sektörlere kıyasla gariptir ki; en iyi yılını geçirdi diyebiliriz. Yerli Fotovoltaik Güneş paneli üreticileri “Batan geminin malları” kıvamında olan “affın affının affı”[2] “Lisanssız Fotovoltaik Güneş Enerjisi santralleri ile “hanım koş YEKDEM’i bitirecekler” diyen “Lisanslı FV Güneş Enerjisi Santralleri”ne tabiri caizse mal yetiştirmekte zorlandılar. Zaten o vakitler “big cell” dediğimiz 158,75mmx158,75mm’lik hücrelerin makinelerine sahip olamadığı için bir avuç kadar kalmış olan yerli üreticiler, 2020 yılı sonunda toplamda 672MW kurulu güce sahip Lisanslı ve Lisanssız Güneş Enerjisi Santraline ürün yetiştirmeye çalışmıştır. Tabi “salgın” nedeniyle durmuş “maske” hariç diğer tüm sektörlere göre önemli bir başarı denebilir. Aşağıdaki tablodan kurulu güç istatistiklerini inceleyebilirsiniz.[3]
Lisanssız [MW] | Yıl İçinde Kurulan Lisanssız [MW] | Artış Oranı Aylık | Lisanslı [MW] | Yıl İçinde Kurulan Lisanslı [MW] | |
31.Oca.20 | 5857,3 | 31,80 | 0,55% | 174,7 | 5,00 |
29.Şub.20 | 5883,4 | 26,10 | 0,45% | 174,8 | 0,1 |
31.Mar.20 | 5924,8 | 41,40 | 0,70% | 179,8 | 5 |
30.Nis.20 | 5954,6 | 29,80 | 0,50% | 179,8 | 0 |
31.May.20 | 5972,3 | 17,70 | 0,30% | 179,8 | 0 |
30.Haz.20 | 5986,8 | 14,50 | 0,24% | 179,8 | 0 |
31.Tem.20 | 6036,8 | 50,00 | 0,84% | 195,4 | 15,6 |
31.Ağu.20 | 6072,4 | 35,60 | 0,59% | 222,3 | 26,9 |
30.Eyl.20 | 6102,3 | 29,90 | 0,49% | 258,9 | 36,6 |
31.Eki.20 | 6148,7 | 46,40 | 0,76% | 305,7 | 46,8 |
30.Kas.20 | 6184,5 | 35,80 | 0,58% | 328,6 | 22,9 |
31.Ara.20 | 6257,6 | 73,10 | 1,18% | 409,8 | 81,2 |
2020 Lisanssız Toplamı | 432,10 MW | 2020 Lisanslı Toplamı | 240,10 MW | ||
LİSANLI + LİSANSSIZ GES TOPLAMI | 672,20 MW |
2014 ve 2015 yıllarında alınan ihalelere rağmen hala kurulamamış ve 18/09/2020 yayımlanan 31248 sayılı Resmî Gazete’de yer alan 2949 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sayesinde 30/06/2021 tarihine kadar süre uzatımı alan[4], YEKDEM’in bitiş sinyalleri ve dolar kurunun güzel artışıyla 13,3$/cent + yerli teşvik sistemi trenini kaçırmak istemeyen Lisanlı GES’lerde 2020 sonunda adeta bir patlama yaşandı ve 240,10MW GES kurulumuyla tüm zamanların rekorunu kırdı. Güzel ülkemiz Lisanslı GES’e resmen doydu. Hatta Ocak Ayı TEİAŞ raporlarına baktığımızda, bu ve benzeri GES vb. yenilenebilir enerji yatırımlarının hız kesmeden yapılmaya devam ettiğini görüyoruz.
Lisanssız GES cephesinde ise 9 Mayıs 2019 yılında yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararname’si ve 12 Mayıs 2019 tarihli Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği sayesinde “perakende tek zamanlı enerji bedeli” tarifesi üzerinden enerji satışı ve aylık mahsuplaşma hakkı olan Çatı GES’lerin Türkiye’nin en şeffaf (!) ve bilgi paylaşımcı kamu kuruluşlarından, kabul komisyonunu ve kabulleri yönetmekle mükellef TEDAŞ tarafından istatistikleri açıklanmadığı için toplam kurulan 432MW’lık sistemde hangi oranda yer aldığını bilmek çok zor. Tahminim 2020 yılında kurulan çatı GES kurulu gücünün 70MW-100MW arasında olduğu yönünde.
Peki ya başvurular ne durumda derseniz? 2020 yılında ham başvuru miktarı yerel dağıtım firmaları nezdinde kendi yaptığımız çalışmalara göre 1.521,6MW civarındadır. OSB dağıtım firmalarının sayıca çok fazla olması ve yönetmeliğe rağmen pek çoğunun ısrarla başvuru bilgilerini paylaşmaması nedeniyle 1000MW civarında başvuru yapıldığını tahmin etmekle kalıyoruz. Bölgelere göre Dağıtım firması başvurularını aşağıdaki tablodan görebilirsiniz.
Dağıtım Şirketi | Lisanssız Üretim İçin Başvuru (MW) |
ADM Elk. Dağıtım | 0,8 |
AEDAŞ | 184,8 |
AKEDAŞ | 136,3 |
ARASEDAŞ | 32,4 |
AYEDAŞ | 20,2 |
Başkent EDAŞ | 123,7 |
BEDAŞ | 46,4 |
CEDAŞ | 75,9 |
ÇORUH Elk. Dağ. | 0,0 |
DEDAŞ | 0,4 |
FIRATEDAŞ | 0,3 |
GDZ Elektrik | 1,3 |
KCETAŞ | 31,2 |
MERAMEDAŞ | 262,5 |
OEDAŞ | 107,1 |
SEDAŞ | 122,7 |
TOROSLAR | 134,0 |
TREDAŞ | 54,5 |
UEDAŞ | 85,8 |
VEDAŞ | 17,9 |
YEDAŞ | 83,2 |
TOPLAM | 1.521,6 MW |
Tabi başvuruların olumlu sonuçlanması ve teknik değerlendirme sonuçları gibi hususların detaylarına girdiğimizde tüm dağıtım firmaları nezdinde %50 gibi bir Bağlantı Anlaşmasına Çağrı mektubu verilmesi durumu görülüyor ki; örneğin yukarıdaki tablodan tahminen 750MW’lık iş çıkarsa şükredin derim. OSB’lerde bu oran daha yüksek. “İyi senaryo ’ya göre 2021 yılı için tahmini 1500-1750MW’lık Lisanssız GES projesinin sektör paydaşlarını beklediğini söyleyebilirim. Kötü senaryo ne derseniz, zaten en kötüsünü bir önceki tabloda gördünüz.
Lisanslı cephesinde YEKDEM için savaşlar 2021 yılı itibariyle özellikle Biyokütle (BES) ve son kalan GES bazında devam ederken 30 Ocak 2021 tarihinde 31380 sayı ile yayınlanan Cumhurbaşkanı kararnamesi ile 01/07/2021’den 31/12/2025’e kadar Yenilenebilir Enerji destekleri dolar kuruna veda edilerek; fakat dolar, Euro, Üfe ve Tüfe ile eskale edileceği, tahminimce “üst akıl” tarafından hazırlanmış bir formülle[5] belirlenmiş oldu.
Elektrik Mühendisleri Odasınca “Yetmez, ama şimdilik Evet” babında karşı gelinmesiyle kısmen yerilen, TL olması nedeniyle kısmen de hoş karşılanan[6] bu yeni YEKDEM mekanizmasından en büyük hasarı tahmin edebileceğiniz gibi %67’lik bir düşüşle Güneş’ten Elektrik Üretimi aldı ve her 3 ayda bir muhteşem eskalasyon formülüyle yenilenecek YEKDEM fiyatı 32 kuruş/TL oldu. Atık Lastik yakarak yine aynı fiyattan ve ilginçtir yenilenebilir olarak elektrik satılabilecek olacak bu yeni YEKDEM mekanizmasının HES ve JES gibi yıllardır yararından çok zararı konuşulan alanlara kıymet verirken GES, RES ve Çöp gazına daha az kıymet göstermesi haliyle eleştirilere yol açtı.
Oluşan bu durum Lisanssız GES kurmak isteyen birçok yatırımcı için ayrıca bir dert oldu, pek çoğunun geceleri uykuları kaçtı, bir kısmı da soluğu EPDK’nın kapısında aldı. Çatı üzeri Lisanssız GES’lerin durumuna yönelik kafalarda soru işareti uyanması gayet normaldi. Lakin böyle bir değişikliğin olması için öncelikle 9 Mayıs 2019 Tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin değişmesi, ardından 25.11.2020 tarihli yapılan değişiklikle ortaya çıkan Yenilenebilir Enerji Kanunun Ek-1 sayılı tablosu/cetveli’nin değişmesi gerekli. Tabi en azından Cetvel’de 01/07/2021 öncesi veya sonrasında yeni ek 1 sayılı cetvel’e göre değişiklik yapılacağı aşikar. Fakat böyle bir “bindirim” yapmanın daha kolay bir yolu ise Çatı üzeri GES’lere tanınan Veriş Yönlü Dağıtım Bedelinin iskontosunu %100’den %50’ye-%75’e vb. basit bir EPDK kurul kararıyla çekmek olabilir ki; 2017’de bu durumun yaşandığını[7] ve 2017 sonrası- Mayıs 2019 öncesi Bağlantı Görüşü alan Lisanssız GES’ler de adeta bir cezaymış gibi uygulandığı sektörü yakından takip edenler bilir. Lastik yakmayla, Güneşten elektriği bir tutanlar için yok artık bu kadar da olmaz demeyin, olur olur, demedi demeyin.
Büyüyen Hücreler ve Teknoloji İmtihanı
Tabi GES cephesinde izlediğim bu kanlı savaşlar bir tarafta dursun, kurumsal hayat sayesinde bir de uzun süredir ayrı kaldığım güneş paneli(modülü) üretim cephesinde de yer almak durumunda kaldım. Yıllardır teknolojik değiştirmeden yorulmuş, fabrikalarının arkası makine mezarlığı olan yerli üreticilerin; önceleri 5-10Watt artan Güneş Modülü teknolojisinin, yeni geliştirilen 166mmx166mm, 182mmx182mm ve 210mmx210mm BÜSBÜYÜK hücrelerle her altı ayda bir 50 watt artışını ağzı açık bir şekilde izlediğini öğrendim. Üstelik bu hücrelerin en küçüğü olan 16,6cm’lik hücrelerin bile sırf akımı düşüreyim, P=I²xR’ye göre verimi koruyayım diye hunharca ortadan ikiye kesildiğini ve yaban illerinde “half cut” denilen, yani yarım kesilmiş hücre teknolojisinin adeta bir sarmaşık gibi Çin diyarlarından buraya akın akın geldiğini gördüm.
Yukarıdaki resimde[8] de görüldüğü üzere 2012’den 2019’a kadar pek bir değişiklik göstermeyen 156mm ile 158,75mm arasında gidip gelen hücre teknolojiisi 2019 sonrasında büyük bir sıçrama yaparak bir anda kaotik bir ortam yarattı. Bir tarafta 182mm hücrelerle üretme başlayan önderliğini dünyanın en büyük üreticilerinden jinko solar’ın yaptığı M10 kuvvetleri, diğer tarafta ise 210 mm hücrelerle insansız güneş paneli üretim tesisleriyle göz kamaştıran Trina Solar’ın M12 kuvvetleri şiddetli bir savaşa tutuştular.[9] Şimdilik bu savaşın kazananı yok gibi görünüyor, bana göre ise bu savaşın kazananı her iki taraf olurken, başta Çin devleti, daha sonra Çin’li Hücre ve makine üreticileri olacak.
Kara kara düşünerek bu savaşı izleyen, aynı anda 3 farklı model ve büyüklükte ve 9 ile 12 bara telli hücre teknolojisiyle sınanan, yerli üreticinin imdadına geçte olsa Otomatik Lehimleme ve Dizgileme Makinesi üreticisi Çinli kardeşlerimiz salgına bağışıklık kazanmış bir şekilde dünyaya açılarak yetiştiler. İlk kez 3 farklı model hücrenin kullanılarak, sadece belirli kit ve makine parçası değiştirilerek modül üretilebilecek bu makine tezgahların satıcılarının satışlarından gayet memnun olduklarını gözlerindeki pırıltıdan anlarken, yerli üreticilerin kafalarındaki “stratejik derinliklere” yelken açan sorularını gözlerindeki donuk bakışlardan anlıyordum.
Keza daha geçen yıllarda yatırım yapılıp, en son teknoloji diye 158,75mm ile “big cell”, kocaman hücreli olarak piyasaya sunulan ürünlerin 2021 yılı sonunda tedavülden kaldırılabileceğine yönelik en önemli hamle oligark Çin’li hücre üreticilerinin (Tongwei, Aiko, Runergy, ShanXi Lu’an, Solarspace)[10] mızıkçılık yaparak 166mm büyüklüğünün altında hücre üretmemeye karar verdikleri haberleriyle netleşmiş oldu. Her ne kadar yıl sonuna kadar 158,75mm (G1 tipi) hücre bulunabileceğini bilsek de teknolojini yarışında geri de kalmamak için burada ben varım diyen her üreticinin yeni grup makinelere ayak uydurması gerekecek gibi duruyor.
Bu durumda geç reaksiyon gösteren firmaların bir adım geride kalacağı düşünülebilirken, diğer taraftan hücre büyüklüğü mücadelesinden başka tür hücrelere geçişe yönelik sinyallerin gelmesi de yerli üreticilerin yapacağı yatırımlarla ilgili tedirginlik yaratmıyor değil. Bugün kendini çok bara telli- Multibusbar 210mm’e göre yatırıma yöneltmiş bir yatırımcının bir anda sektörün hızlı bir şekilde başka bir yöne evrilmesiyle çekeceği sıkıntıyı düşünmesi bile kötü; fakat özellikle 2019 sonrası özellikle TIER 1 Listesindeki güneş paneli firmaların fabrika kapasitesi mücadelesi (2020 3. Çeyrekte ilk 10’da yer alan firmaların toplam kapasitesi 119GW iken, 4. Çeyrekte 170,5GW[11]) , tekrardan güneşten elektriğe yönelen Avrupa’lının AR-GE iştahıyla Perovskit ve Silisyum Tandem’e yönelik denemelerde alınan başarılar, sadece Çin’li firmalar arasındaymış gibi görünen güneş paneli üretimi rekabetinin Avrupa[12], Amerika ve hatta Hindistan’dan her an çıkabilecek yeni firmalarla daha da kızışma riski, enerji depolama’da bir türlü gelmeyen; ama her an gelebilecek teknolojik yeniliklerle güneş paneli veriminin kısmi olarak önemsizleşmesi vb. gibi riskleri hesaba katmak gerekiyor.
Teknolojinin yarattığı fırtına benzeri riskleri bir kenara koyarsak, 2019 yılı sonunda tüm dünya’da 627GW’lık toplam kapasiteye ulaşan Güneşten fotovoltaik elektrik üretim sistemlerinin 2020 yılı net sonuçlarını açıklanmamakla birlikte 142GW daha artarak 769GW’a ulaşarak muazzam artış hızını devam ettireceği görünüyor. Haliyle ülkemizin iyi ya da kötü, er ya da geç ulaştığı pozisyonu koruyacağını, dünyanın şu anda en ucuz ve en kolay üretilebilen enerji kaynağından fazlasıyla yararlanacağına emin gibiyiz. Bu yıl itibariyle klasmanımızdaki ülkeler karşısında her ne kadar sınıfta kalmış olsak da Güneş elektriği üretiminde başarılı bir rota çizmek için pek çok fırsatın da olduğunu görebiliyoruz. Önümüzde güzel, güneşli ve temiz günler var ve Şunu biliyoruz ki gölgenin hemen yanında aydınlık vardır.
01.03.2021 Murat Güven
[1] Im westen nichts Neues, Yazar: Erich Maria Remarque: https://tr.wikipedia.org/wiki/Bat%C4%B1_Cephesinde_Yeni_Bir_%C5%9Eey_Yok
[2] 2020’nin ilk yarısında bir önceki yıldan kalan Lisanssız GES’ler kurulurken, yılın ikinci yarısına doğru 22.07.2020 tarihinde tamamlanamayan Lisanssız projelere gelen 120 gün’lük ek süre affı ve 04.09.2020 tarihinde gelen affın genişletilmesine yönelik ek düzenleme ile birlikte Lisanssız GES’ler tamamlanabilmiştir.
[3] Kurulu Kapasite bilgileri için: https://www.teias.gov.tr/tr-TR/kurulu-guc-raporlari
[4] YEKDEM süre uzatımı hakkında: https://www.enerjiportali.com/cumhurbaskani-karari-ile-yekdem-destekleri-6-ay-uzatildi/
[5] İlginç formüle bakmak ve kararnameyi okumak için: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/01/20210130-9.pdf
[6] EMO:” YEKDEM’in TL’ye Döndürülmesi Yetmez!” Haberi için: https://www.enerjiportali.com/emo-yekdemin-tlye-dondurulmesi-yetmez/?fbclid=IwAR12gP33QbQmuzPmDcLzY4fhsYFSKbfC4DQKIlf5D64Y02lTbZuza_Z4R-c
[7] 31.12.2016 tarih ve 2 no’ lu mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 29.12.2016 tarih ve 6838 sayılı Kurul Kararın da “Elektrik Piyasası Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendi kapsamındaki lisanssız üreticiler için sadece tek terimli dağıtım tarifesinin uygulanmasına ve 31/12/2017 tarihinden önce geçici kabul alan tesisler için 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Üretimi Amaçlı Kullanımına ilişkin Kanun kapsamında belirlenen fiyatlardan yararlanılan süre boyunca söz konusu tarifeler üzerinden %75 oranında indirim uygulanmasına” karar verilmiştir
[8]Hücre boyutlarıyla ilgili ilk Resmin Kaynağı: https://www.novergysolar.com/significance-increasing-size-mono-crystalline-wafers-modules/
[9] Şimdilik hiçbir kazananı olmayan bu hücre ve panel boyutu savaşlarının yol açtığı yaraları daha önceden bir Güneş Paneli firmasının iflasının Anatomisi isimli yazımda 2010’lu yıllardan bir iflas öyküsünü anlattığım yazımda dile getirmiştim: https://www.enerjiportali.com/bir-gunes-paneli-firmasi-iflasinin-anatomisi/
[10] En çok Hücre satan firmaların listesi için: https://www.infolink-group.com/en/solar/feature-rankings/2020-cell-shipment-ranking
[11] Tier 1 listeleri için: https://review.solar/latest-tier-1-solar-panels-list-2020/
[12] Avrupa’nın PV üretim endüstrisini büyütmek ve kıtanın güneş ekipmanı için “patlayan talebini” yakalamak için Avrupa Komisyonu destekli bir proje başlatıldı.: https://www.pv-tech.org/european-solar-initiative-launched-to-drive-continents-pv-manufacturing-expansion/